30 Eylül 2013 Pazartesi

Simge'nin Sonbahar Alışverişinden :)



Benim zevkli kız kardeşim Simge'nin güzel sonbaharın hit parçalarını bir araya getirmesi..

Uzun bol hırkalar çeşitli kombilerle gerçekten kurtarıcı olabiliyor..Örneğin alttan sadece beyaz bi atlet giyerek üzerinden uzun bi kolye ile hareket kazandırabiliyoruz :) 

İspanyol paça pantolonlar bu senenin modası.Buz mavisi jean'ler ister gömlekle ister kazakla kombinlenebiliyor :) 

Bu güzel kombin parçalarını sizlerle paylaşmak istedim :)

Güzelim


G üzelliğinin hapsine kapıldım
Ü zdüğüm zaman seni yıkıldım
Z ira sana aşık olmazdım
E llerini tutarken kendimden geçmezdim
L akin sana ait olmazdım
İ liklerime kadar işlemiş aşkı hissetmezdim
M ahşer günü "tek aşkım nerdesin ?" diye bağıracak olmazdım...

Kızlar bu da benim biricik sevgilimin bana yazdığı bir şiir. Canım aşkım benim teşekkür ederim :)

Özledim Seni




Ö mrümün baharısın

Z eytin gözlerimin parlaklığısın
L av gibi patlayan aşkımsın
E bedi vazgeçilmez eşimsin
D iyar diyar dolaşsam eşi benzeri olmayansın
İ mkansız denilen imkanımsın
M asum yüzlü meleğimsin


S onu gelmez isteğimsin

E şim ve ilk tek karımsın
N ur yüzlü ay parçamsın
İ çimi ısıtan güneşimsin

Bu da benim biricik aşkımdan bir başkadır benim aşkım

Sana Aşığım


Geceye karşı koyamıyorum
Belki de gözlerimin renginden çekim gücünden
Karanlığa boğulup seni beklemek istiyorum
Güneşim olup gecelerime doğ diye.
Nefes vermek istemiyorum ki daha çok vücudumda kal diye
Hapşurmak istemiyorum ki senin için atan bu kalp bir saniye bile olsa durmasın diye...

İşte güzel bir şiir daha :)

Kıyamet

Kızlar buda benim prensimin bana yazdığı bir şiir...Paylaşmak istedim :)



KIYAMET
Kıyamet günü gelip çattığında
Ortalıkta herkes kendi derdine düşmüşken
Kendini kurtarmak iç güdüsü ile hareket ederken
Ben ortalıkta seni arıyor olacağım
Tüm günahlarını kötülüklerini üstlenmek için...
Belki bir umut belki biraz da olsa seni daha erken refaha kavuşturmak için..

Dan Brown Cehennem

Kızlar bu kitabı içinde İstanbul geçtiği için meraklanıp erkek arkadaşıma bahsettim. Oda bana sürpriz yapıp almış. Önce kendi okuyup sonra bana verdi. Çok beğendiğini söyledi. Değişik ve çok sürükleyici bir kitap. Kurgusu gayet güzel. Soluksuz bir anlatımı var. Kısaca bahsetmek gerekirse yine burada kahraman Prof. Langdon. Harward Üniversitesinde Simgebilimci. Bu adamı İtalya şehrine çağırarak olaylar başlıyor. Sonunda tamamen sizi şaşırtan tüylerinizi diken diken eden vay canına dediğiniz bir son ile bitiyor. Gerçekten mükemmel bir kitap içtenlikle tavsiye ederim

Dan Brown Cehennem





Dan Brown Kayıp Sembol


Hanımlar sizlere burada severek okuduğum bir kitabımı paylaşmak istiyorum. Aksiyonun gerilimin yüksek olduğu bir kitap. Soluksuz okuyacağınız bir eser. Hemen kısaca anlatayim size. Prof. Langdon baş kahraman. Harward üniversitesinde öğretmen. Simgebilimci. Ve bir çok yazdığı kitaplarda eleştirilerde yaptığı araştırmalarda ün yapmış biri. Bu profosörün arkadaşının elinin kesik bulunmasıyla olaylar başlıyor. Masonları anlatan ve yine çok şaşırtıcı bir şekilde biten bir son.

Dan Brown Kayıp Sembol





Favori Yazarım

Kızlar bu bölümde sizlere hayranı olduğum ve kitaplarını severek okuduğum yazarımı paylaşmak istedim. Okuduğum her kitabı beni etkilemiştir. Hayatından kısa bir özet geçeyim sonra size kitaplarının isimlerini vereyim.


           



Gaziantep'te 1960 yılında yedi çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası kilim tüccarı, annesi terzi idi. İlk öğreniminin ardından Gaziantep Atatürk Lisesi’ne devam etti. 14 yaşından itibaren sol görüşlü bir aktivist oldu. Ülkücülerle aralarında çıkan bir kavgadan dolayı 24 arkadaşıyla birlikte Gaziantep dışına sürgün edildiği için liseyi Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde tamamladı.
1979’da Marmara Üniversitesi’nin Kamu Yönetimi bölümünde yükseköğrenimine başladı. Öğrencilik yıllarında tanışıp evlendiği Vildan Hanım ile evliliğinden Gül adında bir kızı oldu (1981). 1980 darbesinin ardından “profesyonel devrimci” olarak çalıştı. 1982’de düzenlenen “Anayasaya Hayır” kampanyasına katıldı. Duvarlara afiş yapıştırırken yakalanan arkadaşları için öykü şeklinde yazdığı rapor, takma adı olan "K. Yalçın" imzası ile önce Atılım Dergisi’nde sonra Prag’da 40 dilde yayın yapan Barış ve Sosyalizm Sorunları Dergisi’nde yer aldı. Yazarlığa adımnı bu rapor/öykü ile attı. 1983 yılında üniversite öğrenimini tamamladı.
Üyesi olduğu Türkiye Komünist Partisi (TKP) tarafından 1985’te Moskova’ya gönderildi. 1985-1986 yılları arasında Moskova Sosyal Bilimler Akademisi'nde eğitim gördü. TKP tarafından komünistlik eğitimi almak için Rusya’ya gönderilen altı gencin başından geçenleri anlattığı "Kar Kokusu" (1998) adlı romanı, bu dönemde yaşandıklarından izler taşır. Moskova’da iken şiir yazmaya başladı. 1989’da aktif politikadan ayrıldı ve Sokağın Zulası adlı şiir kitabını yayımladı. Arkadaşı Ali Taygun ile bir reklam ajansı çalıştırmaya başladı.
1990 yılında bir grup edebiyat tutkunuyla birlikte Yine Hişt adlı kültür-sanat dergisini çıkardı. Şiir, öykü ve yazılarını Adam Sanat, Yine Hişt, Öküz ve Cumhuriyet Kitap dergileri ile Yeni Yüzyıl gazetesinde yayımladı.
1992 yılında yayınlanan ilk öykü kitabı Çıplak Ayaklıydı Gece, aynı yıl Ferit Oğuz Bayır Düşün ve Sanat Ödülü'nü aldı. Bu kitap Ahmet Ümit'i yazın dünyamıza tanıtan ilk kitap olma özelliğini de taşır.
Arkadaşı tiyatro yönetmeni Ali Taygun’un teşvikiyle polisiye yazmaya ağırlık veren Ahmet Ümit, 1993 yılında ATV için çekilen "Çakalların İzinde" adlı polisiye dizinin öykülerinin ve senaryosunun yazılmasına katkıda bulundu. Ardından da 1995'te Ahmet Ümit, çeşitli gazete ve dergilerde Franz KafkaDostoyevskiPatricia HighsmithEdgar Allan Poe ve polisiye roman yazarları üzerine inceleme ve tanıtım yazıları kaleme aldı.
"Bir Ses Böler Geceyi"(1994) adlı uzun hikâyesinin ardından "Masal Masal İçinde" (1995) yayımlandı. Annesinden dinlediği masalları düzenleyip yazdığı bu kitap çeşitli özel ilköğretim okulunda ve özel kolejlerde ders kitabı olarak okutuldu, Korece’ye çevrildiKitaplarının tümünde var olan gerilim duygusu "Sis ve Gece"(1996) adlı polisiye romanında kendisini tümüyle dışa vurdu. "Sis ve Gece" Türkiye'de yankı uyandırdı, tartışmalara yol açtı. Yunanistan'da yayımlanarak yabancı dile çevrilen ilk Türk polisiye yapıtı unvanını kazandı.
"Sis ve Gece"'yi "Kar Kokusu" (1998) adlı romanı, "Agatha’nın Anahtarı" (1999) adlı polisiye öykü kitabı takip etti. 2000den itibaren "Patasana"(2000), "Kukla" (2002), "Şeytan Ayrıntıda Gizlidir" (2002), "Beyoğlu Rapsodisi" (2003), "Aşk Köpekliktir" (2004), "Ninatta’nın Bileziği" (2006), "Kavim" (2006) adlı kitaplarını ardı ardına yayımladı. 2007’de "İnsan Ruhunun Haritası" adlı denemesi yayımlandı. 2008'da yayınlanan "Bab-ı Esrar"'da Şems-i Tebrizi cinayetini konu edindi. İstanbul hakkında çok detaylı bilgiler de içeren "İstanbul Hatırası" adlı polisiye romanı Haziran 2010'da okuyucularla buluştu. Yazarın "Başkomiser Nevzat, Çiçekçinin Ölümü" (2005) adlı bir de çizgi romanı vardır.
Öykülerinden yola çıkılarak Uğur Yücel tarafından Karanlıkta Koşanlar ve Cevdet Mercan tarafından Şeytan Ayrıntıda Gizlidir dizileri yapılmış, "Sis ve Gece" adlı romanı 2007 yılında Turgut Yasalar tarafından sinemaya uyarlanmıştır.

Eserleri ise:
Kaynak: Vikipedi

Ahmet Ümit-Beyoğlu Rapsodisi


Kızlar beğenerek okuduğum bir kitaptan bahsedeceğim sizlere :)

   İstanbul aşığı biri olarak bu kitapta İstanbul da ve İstanbul'un en güzel semtinde geçtiği için merakla okuduğum ve sonunda şaşkınlıklar içinde kaldığım polisiye ve dram yüklü bir kitap. Kısaca size bahsedeyim. Bu kitap 3 arkadaşın çoğu kişiyi kıskandıracak dostluklarını anlatıyor. Olaylar zinciri aralarından birinin fotoğraf sergisi açması ile başlıyor. Ve bu sırada başlarına gelen ve akıl almaz olaylar sergiliyor. Tamamıyla bir başyapıt. Kitabın sonunda tüyleri diken diken eden bir final var. Ahmet Ümit'in kalemi gerçekten çok sağlam çok harika bir şey. Harika bir sondu. Etkisinde kaldığım bir kaç saat olup olmadık zamanda aklıma gelip düşündüğüm bir son vardı. Tavsiye ediyorum kızlar hepinize pişman olmayacağınız bir şaheser...

Koleston Köpük Boya-Açık Kumral

Kızlar,
Önceki yayınımda anlattığım gibi koleston köpük boyanın kullanımının basit olduğundan bahsetmiştim.Fındık kabuğuna boyadığım saçlarımı bununla boyadığımda ortaya çıkan renk harikaydı.
Bu boyanın diğer güzel yanı da tek paket kullanarak tüm saça yetiyor olması..Gerçekten harika.

Koleston Köpük Boya-Fındık Kabuğu





Merhaba kızlar;

İlk evde boya deneyimimde Koleston Köpük Boya'nın çok yardımını gördüm. Sizlerle bunu paylaşmak istedim. Öncelikle kullanımı çok kolay şampuan gibi uygulanıyor.Hiç bir şekilde akma,damlama yok.Ayna karşısında masaj yaparak uyguladım saçım karameldi. Bu rengi üzerine atmış oldum.40 dakika bekledikten sonra saçlarımı yıkayıp içinden çıkan kremle kremledikten sonra duruladım ve saçlarım tek renk şeklinde tamamen kapanmıştı.Karamelin o parlak yapay görüntüsünden arındırdı saçlarımı. Gerçekten tavsiye ederim.Sonuç inanılmaz oluyor.Şimdiden başarılar :)
ÖRNEK RESİMLER
Saçlarımın ilk hali;


Saçlarımın Koleston Köpük Boya ile boyandıktan sonraki hali;