3 Ekim 2013 Perşembe

Yalnızlık!



YALNIZ MIYIM?

        Kontes'in sahnesinde çalan yalnızlık senfonisinin hüzün makamını ele alalım.Belki bu makamda sizlerde kendinize cevap bulursunuz..

           Hayat o kadar zor ki...Nefes aldığınız her an yorgun hissetmeye neden oluyorsa, yedi ceddinin zafer kılıcı kalbinize saplanmışçasına acıtıyorsa,bulduğunuz her çare türkçe olumsuzluk eklerinden 'bi' ekini alıyorsa,kendinizi bir şarkının yarım kalmış sözlerini  hayatınızdan parça ekleyerek devam ettiriyorken buluyorsanız,ruhunuz bedeninize dar;bulunduğunuz şehir size geniş geliyorsa,fiziksel olarak yanınızda olan insanların bir anlamı kalmamışsa,gülen yüzünüzün arkası şiddetli kasırgalara gebe kalmış zemheri ayazının o buzlu karanlık geceleri gibi soğuksa,içinizde gözyaşlarınızdan oluşmuş taşmış bir seliniz varsa,üstünüze gökdelen devrilmişçesine enkazın altında kurtarılmayı bekleyen umutsuz bedeninizin eklem yerleri kangrene dönüşüyorcasına sancılıysa,ağzınıza aldığınız lokma midenize inerken karanlık bir tünelde tutsak kalmış bir çocuğun yarım kalmış ninnisi kadar acıtıyorsa,boğazınızda avazınız çıkana kadar çığlık atmışçasına ama aslında fısıltı kadar sessiz olan iç sesiniz güğüm oluşturuyorsa.YALNIZSINIZ DEMEKTİR..

Bu  cevaplar sizde de böyleyse eğer ruhunuz faili meçhul bir cinayete kendini teslim etmiş ve size sadece yarım nefeslik bir yer bırakılmış demektir...


YALNIZLIK

Geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan,

Tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık. 

Kalp çarpıntılarıyla günleri hesaplayan 

Bir benim, benim olan bir masaldır yalnızlık. 

Gördüm yapraklarımın bir bir döküldüğünü,
 
Baharda yaşamanın bilmedim nedir tadı. 

Gemi yüzü görmeyen bir limanın hüznünü 

Kimsesiz gönlüm kadar hiçbir gönül duymadı. 

Bir ayna parçasından başka beni kim anlar, 

Bir mum gibi erirken bu bitmeyen düğünde? 

Bir kardeş tesellisi verir bana aynalar; 

Aynalar da olmasa işim ne yeryüzünde?

Cahit Sıtkı TARANCI

Hiç yorum yok: