30 Nisan 2014 Çarşamba

Cacık Tadında!



Malzemeler:
2 adet salatalık
2 diş sarımsak
Yoğurt

Yapılışı:
Salatalığı kabuğuyla birlikte rendeleyin.
Sarımsağıda ezin ve yoğurtla birlikte ilave edip karıştırın.
Üzerine kuru nane gezdirin.
Afiyet Olsun :)

21 Nisan 2014 Pazartesi

Ahmet Ümit - Sokağın Zulası

Farklı bir Ahmet Ümit kitabı ile buradayım. Ahmet Ümit'in 1989-2011 arası yazdığı şiirleri içermektedir. Harika bir anlatım, betimleme ve duygusallık ile bizi içine alıyor. Aşk, ayrılık, doğa ve İstanbul gibi konular içeren şiirleri bulunmaktadır. Ben size en sevdiklerimden birinin bir bölümünü yazmak istiyorum.

Sen yoktun,
Yokluğunda kalkardı ada vapurları,
Gölgelerimiz gezinirdi ağaçlıklı yollarda,
Kayalıklarda seslerimiz çınlardı,
Deniz seni sorardı bana.
Sen yoktun,
Tüm dünyayı değiştirebilirdim,
Oysa aynalarda eskiyor yüzüm.
Ne yana baksam karşımda bir anı,
Meğer İstanbul ne çok benziyormuş sana.




Jeff Abbott - Adrenalin

 Uzun bir süre sonra yeni bir kitap ile yeni karşınızdayım. Çok etkileyici sürükleyici bir kitap. 543 sayfa kitap 4 günde bitti :) yani o kadar akıcı o kadar sürükleyici ki kafanızı kaldıramıyorsunuz. Kısaca konusundan bahsedeyim. Kahramanımız Sam Capra. Gizli bir CIA ajanı. Karısı da CIA ajanı. Karısı hamiledir. Güzel bir evliliği vardır. Fakat CIA ofisinde bir patlama olur. Tek kurtulan Sam Capra'dır. ve Teşkilat onun suçlu olduğunu düşünmektedir. Ama Sam Capra'yı oradan çıkartan karısıdır. Telefon eder ve hemen çıkmasını söyler. Oda acele ile çıkar. Bir arabanın onu kaçırdığını görür. Ve karısını kurtarmaya çalışır. Hiç beklenmedik olaylar gerçekleşir. Yani kısacası nefesinizi kesecek bir kitap. Aksiyon severler için tavsiye edeceğim bir kitap :) 

 "Dikkat! fazlasıyla adrenalin içerir."

The Dallas Observer 

 "Midenize sert bir yumruk savuran, sizi gece boyunca ayakta tutacak bir roman."
Entertainment Weekly

 "En yavaş okuyucuyu bile hızlandıracak kadar iddialı bir macera romanı. Sam Capra'ya ne olacağını öğrenmek için geceleri uyuyamayacaksınız."
Associated Press




14 Nisan 2014 Pazartesi

Orta Şekerli Kahvem :)


Kahve pek sevmeyen biriyim ama canım çekince yaptım.Bizim memlekette kahve fincan değil normal çay bardağında yapılır ve tarsusi adı verilir.Neyse yaptığım kahveyi içince kalp şekli oldu :) Bu görüntüyü sizinle paylaşmak istedim :)

Malzemeler:
1 çay bardağı su
1 tatlı kaşığı kahve
2  adet küp şeker
Yapılışı:
Tüm malzemeyi karıştırıp.Kısık ateşte ocağa alın.
İlk kaynamada köpüğünden bardağa ilave edin.
Sonra tekrar kaynatıp tamamını bardağa alın.
Afiyet Olsun :)




Tencerede susuz pişen tavuk


Malzemer:
Bir bütün tavuk
1 yemek kaşığı sıvı yağ
1 yemek kaşığı salça
1 yemek kaşığı yoğurt
1 tatlı kaşığı kuru nane
1 tatlı kaşığı kekik

Yapılışı:
Tavuğu parçalayıp tüm malzemeyi ilave edip iyice harmanlayın.Ocağın en küçük gözünde en kısık ateşte 1 saat tencerenin kapağını açmadan pişirin.

Browni Tarifi


Malzemeler:
 1 su bardağı un

- 3 adet yumurta

- 3 çorba kaşığı kakao
- 80 gr bitter çikolata
- 4 çorba kaşığı tereyağı
- 1 su bardağı dövülmüş fındık
- 1 çay kaşığı kabartma tozu

- 1,5 su bardağı toz şeker
Yapılışı:
Çikolatayla yağı bir kapta eritip şeker ve yumurtanın konulduğu kaba döküp çırpıyoruz.Sonra içine tuz,un,irice kıyılmış cevizleri kabartma tozu koyup çırpıyoruz ve yağlayıp unladığımız fırın tepsisine döküyoruz. 200 derecede 30 dk pişiriyoruz.

Yoğurtlu Patlıcan Mezesi ( Közden)


Malzemeler:
3 adet patlıcan
Yoğurt
2 diş sarımsak
Tuz

Yapılışı:
Patlıcanları közleyin.
Soyup doğrayın.
Göz kararı yoğurtla harmanlayıp,Sarımsak rendesi ve tuz ilave edin.
Afiyet Olsun :)

Karışık Kızartma


Malzemeler:
4 adet patates
4 adet patlıcan
1 göbek karnabahar
10-12 adet biber
Sosu için:
1 adet domates
1 yemek kaşığı salça
2 yemek kaşığı sıvı yağ
Yarım demet maydanoz

Yapılışı:

Bütün malzemeleri yıkayıp doğrayıp kızartın.
Bir tavaya sıvı yağ alıp tüm sos malzemesini ekleyip pişirin.
Kızartmanın üzerine gezdirin.
Afiyet Olsun :)

Krep Tarifi


Malzemeler:
1 yumurta
1 su bardağı un
Yarım su bardağı su
Yarım su bardağı süt
Tuz
Margarin(tavada eritmek için)

Yapılışı:
Tüm malzemeyi pürüzsüz olana kadar çırpın.
Tavayı ısıtıp bir parça margarin eritip,Hamuru tavaya yayacak şekilde dökün.
Arkalı önlü pişirin.Dilerseniz kaşar rendeleyerek rulo şeklinde de yiyebilirsiiniz.
Afiyet Olsun :)


Açma Tarifi





Malzemeler:
1 çay bardağı yoğurt.

1 çay bardağı sıvı yağ.

1 çay bardağı süt.

1 çay bardağı aılık su.

1 tatlı kaşığı tuz.

2 yemek kaşığı şeker.

1 instant maya.

Aldığı kadar un.

Üzeri için yumurta sarısı.

Yarım paket margarin.

Yapılışı:

Eğer isterseniz içine peynir koyabilirsiniz bizim evde sade açma sevildiği için ben peynirsiz yapıyorum..
Bütün sıvı malzemeyi karıştırın içine şeker tuz un ve mayayı ekleyip kulak memesi kıvamında bir hamur yoğurun.
Hamuru 6 eşit parçaya bölüp bezeler yapın.
Her bezeyi servis tabağı büyüklüğünde açın, margarini de 6 eşit parçaya bölün ve açtığınız Her hamuru bir parça margarinle yağlayın.

Yağlanan hamurları katlayıp beze gibi toplayın ve beklemeye alın.
Bütün hamurları aynı işlemi uyguladıktan sonra her bezeyi tekrar servis tabağı büyüklüğünde açın ve dörde bölün.
Böldüğünüz hamurları ayçöreği yapar gibi rulo yapın.
Yuvarlayın ve uçlarını düğüm yapar gibi birbirin içinden geçirip yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizin. Ilık bir ortamda mayalanması için yarım saat kadar dinlenmeye bırakın.. Mayalanan açmaların üzerine yumurta sarısı sürüp 200 derecede ısıtılmış fırına verin.
Pembeleşene kadar pişirin.
Afiyet Olsun :)




Revani


Malzemeleri:
 4 yumurta 
 1 su bardağı sıvı yağ 
2 su bardağı un
1 su bardağı irmik
 1 su bardağı toz şeker 
1 su bardağı yoğurt 
1 paket kabartma tozu
 Limon kabuğu rendesi 
Serbeti için: 
5 su bardağı su 
4 su bardağı toz şeker
 Yarım limon suyu 
Yapılışı: 
Öncelikle şerbeti kaynatırız.(Ben bu sefer şeker damlasından yaptım.Çok daha pratik.) Diğer tarafta aynı kek hazırlar gibi hamurumuzu hazırlarız fırına süreriz.180 derecede 60 dakika ii geliyor tabii soğuk fırında.Piştikten sonra şerbetimizi ılık olarak dökeriz.En güzel safhası da o kadar şerbeti sünger gibi emişini gözlemlemek diyebilirim Soğuduktan sonra servis yapılır. 
                                                                                                             Afiyet olsun:)

Mücver


Malzemeler:
                                                                                                2 adet kabak
                                                                                              biraz maydanoz
                                                                                                biraz dereotu
                                                                                              2-3 yeşil soğan
                                                                                                 1 yumurta
                                                                                             1 yemek kaşığı un
                                                                  1 tatlı kaşığından biraz fazla kaşar rendesi
                                                                                                tuz, kırmızı biber
                                                                                         Kızartmak için : Sıvı yağ
Yapılışı:
İlk önce kabakları rendenin iri kısmında rendeleyip suyunu iyice sıkalım.
Üzerine 1 yumurta, ince kıyılmış dereotu, maydonozu ve yeşil soğanı ilave edelim.
Biraz tuz ve kırmızı biber koyalım.
Unu ve kaşar rendesini de ilave edip iyice karıştıralım.
Bir tavaya sıvıyağı koyalım.
İçine kaşık kaşık mücverden koyup arkalı önlü kızartalım.






Kabak Dolması



Malzemeler
 1 kg kabak
250 gr kıyma
1 çorba kaşığı salça
1 adet soğan
2 adet domates
2 su bardağı pirinç
Tuz,karabiber
1 su bardağı haşlanmış nohut
Yarım demet maydanoz(ince kıyılmış)
1 çorba kaşığı katı yağ

Tarif


1. Dolma içini hazırlamak için,kıymanın içine nohut, soğan,pirinç,maydanoz,tuz,biberi katıp iyice karıştırın.Sert olmaması için azıcık suyla sulandırıp kullanıma hazırlayın.
2. Kabakları yıkayıp,sap kısmının yarım cm. aşağısında kesip,içini temizleyip,yıkayın.
3. Kabakların içini sıkıştırmadan doldurun.
4. Ağızlarına domates koyup,bir tencereyekabakları yatık şekilde yerleştirin.
5.Kabakların üzerini örtecek kadar su,katı yağ, salça veya 1 adet domates suyu koyup pişirin.Suyu azalırsa,ekleyebilirsiniz.

Afiyet Olsun:)

1 Nisan 2014 Salı

Ahmet Ümit - Hasret

Gel,
Dallarda tomurcuklanan bahar gibi
                            aydınlansın içim.
Güneş ol karakıştan kalan
                          son karları da erit.
Dağlardan dökülen soğuk sular gibi
                           süzül yaralı yüreğime.

Gel,
Soğuktan kavrulan yüzüm renklensin.
Çatlamış dudaklarım senin gelişine gülümsesin.
Ayrılırken eğdiğin o güzel başını kaldır.
Gözyaşlarını sil artık.
Memleketimin toprağının, denizinin,
Gökyüzünün rengiyle bak bana.
Gözlerinde ayışığındaki denizler gibi
                         çelik renkli parıltılar oynaşsın.

Küçük kızımız, yoksul evimiz gibi
Umutlarımız, özlemlerimiz ortak seninle.
Biz ki ellerimizin kanamasına aldırmadan
En sert kayalara en güzel biçimleri vermişiz.
En güçlü fırtınalar bile, 
Sürükleyip götürememiş bizi istediği yöne.
Zulüm kol gezerken sokaklarda
Bir kat daha güzelleştirmişiz delikanlı gönlerimizi.
Varsın ayrılık bu defa uzunca sürsün biraz,
Hasret tatlı tatlı sancısın yüreklerimizde.
Ben burada gözlerinin ışığından,
Yüreğinin sıcaklığından ayrı düşmümş olsam da,
Sen şehrinde, bir başına kalsan da
İkimiz de insanlığın bu büyük uğraşında oldukça,
Ne dağlar, denizlerle örülü uzaklık,
Ne birlikte yaşayamadığımız günlerin
                             kahrolası boşluğu
Yarlayamayacak,
             dünya kuralı beri yaşanan
                  tüm içten sevgiler gibi
                        güzel ve sade olan sevdamızı.

Ahmet Ümit

Ahmet Ümit - Yokluğunda Üşümek

Sen yoktun.
Terk edilmiş bir İstanbul vardı
Yaslanmış gökyüzünün umarsızlığına,
Eylül rüzgârlarıyla sararan
Bayram kartpostallarına benzeyen.

Sen yoktun.
Bir çocuk ağlardı istasyonlarda,
Geceyarıları uykumu bölerdi hıçkırıkları,
Trenler geçerdi gözbebeklerimden,
Kirlenirdi bembeyaz umutlarım.

Sen yoktun.
Yokluğunda kalkardı ada vapurları,
Gölgelerimiz gezinirdi ağaçlıklı yollarda,
Kayalıklarda seslerimiz çınlardı,
Deniz seni sorardı bana.
Sen yoktun,
Tüm dünyayı değiştirebilirdim,
Oysa aynalarda eskiyor yüzüm.
Ne yana baksam karşımda bir anı,
Meğer İstanbul ne çok benziyormuş sana,

Sen yoktun,
Omuzlarımda paramparça bir yürek,
Göğüs kafesimde karmakarışık bir kafa,
Kıvranarak olayların burgacında,
Gezinirim sensizlikte, deliliğin sınırlarında.
Sen yoktun,

Sen yoktun,
Kanayan bir sevda vardı,
Yeryüzü ıssızlığında.

Ahmet Ümit

Ahmet Ümit - Bir Gün Gelecek Misin?

Ben hep seni aradım
Koşturduğum tozlu sokaklarda
Renkli sayfalarında alfabemin
Ağaçların yaramaz kollarında
Ben hep seni aradım.

Ben hep seni fısıldadım,
Kan kokan bodrumlara,
Kulaklarına sağır gecenin,
Kentin çıkmaz sokaklarına
Ben hep seni fısıldadım.

Ben hep seni kazıdım
Bulvar boyunca çınarlara
Beyaz badanalarına duvarların
Küf kokulu parmaklıklara
Ben hep seni kazıdım.

Ben hep seni özledim,
Yalnızlığa boğulmuş anlarımda
Ayazında yitik dostlukların,
Gülsüz dudakların kuraklığında
Ben hep seni özledim.

Ben hep seni bekledim,
Unutulmuş dağ yollarında,
Kıyısında ufuksuz maviliklerin,
Özleme açılan tüm istasyonlarda
Ben hep seni bekledim.

Ne zaman yeşerecek
Gözlerimde baharın?

Ahmet Ümit

Ahmet Ümit - İstanbul'da Sıradan Bir Gün

İstanbul'da güneş tutuldu;
pembe blucinli bir afet,
savurarak permalı saçlarını
sakallarından yakaladı onu.
Bulutlar, minarelerle birdirbir oynuyordu,
Mahmutpaşa'da podyuma çıkmıştı gecekondular;
gümüş kanatlı bir uçak
zabıtalarla aynı anda saldırıya kalktı.
Yani Camii önlerinde kuşatıldı çocuklar,
olayı gören bir vapur haykırdı "OLEY",
çımacının kuru ıslığıyla
başladı makinalar Rock'n Roll'a.
Bir elinde peynir, bir elinde zeytin
Eminönü'nde trapeze çıkınca ekmek,
işçiler saçlarının yarısını kestiler,
palyaçolar işsiz kalırız diye düşünmediler ama,
duraktaki izleyiciler ceplerini karıştırarak 
taksitli satış mağazalarının yolunu tuttular.
Kırmızıda durmadılar, yeşilde geçmediler,
Sarı yanınca birbirlerini yediler.
Aç martıların son çığlıkları;
son balıkların, son pullarına takılmıştı.
Bizans'tan kalma bir yılan
asfaltın üzerinde intihar etti.
Kimseler görmedi, kimseler duymadı;
Sadece surlar ağladı.
Haliç'in dibinde semaya durdu Bizanslı ölüler,
Romanyalı rahibeler, cinsel devrimi anlatıyordu Galata'da.
Karaköy sergisinde deniz mahçup oluyordu ha bire,
azaldıkça azalıyordu balıklar,
Dolmabahçe gerinirken denize karşı,
Boğaz vapuru, gözlerini dikmiş Köprü'nün bacaklarına,
acımasızca saplarken çıpasını Ortaköy önlerine
benzi solmuş balıkçı tekneleri
platonik bir aşkla Kız Kulesi'ni seviyordu hâlâ.

Ahmet Ümit